Tarih yapan ve tarih yazan büyük milletlerin büyük davaları ve insanüstü mücahedeleri vardır. Bu dava ve mücahedeler; uğrunda ağır bedeller ödense de bütün dünyanın gıpta ile baktığı, tepeden tırnağa erdemle, cesaretle ve fedakârlıkla bezenmiştir. Aynı zamanda görkemlidir de. Görkemini, dayandığı imani köklerden ve ortaya koyduğu olağanüstü insani cehdlerden alır.
Yaşadığımız toprakları yurt kılma mücadelemize eşlik eden İslam’ın değerler manzumesi, hem fikri planda hem de harp meydanlarında sürekli bir meydan okuma ile karşı karşıya kalmıştır. Ama her seferinde, Peygamberlerin varisleri olan gerçek âlimleri, hakkı her şeyin üstünde tutan yiğit liderleri ve yüreği imanla dolu her bir ferdi ile aziz milletimiz, canlarını ortaya koyarak bu toprakları vatan kılmışlardır.
İnsanlığın yegâne kurtuluşu olan ve insanlık tarihine nice medeniyetler armağan eden İslam medeniyetinin, tarih boyunca en önemli aktörü olagelmiş aziz milletimiz, her devirde insanlığın umudu olmuştur.
Ancak 1990’lı yıllarla birlikte kurulmakta olan yeni dünya düzeninde İslam’a ve Müslümanlara yer vermek istetmeyen ve bütün bir İslam coğrafyasını ateş deryasına çevirmek isteyen küresel müstekbirler, hedeflerine ulaşmak için önlerinde en büyük engel olarak gördükleri, yeryüzünün tüm mazlumların umudu olan aziz milletimize karşı cepheyi daha da genişletmişler, yerli işbirlikçileri hainler de dahil olmak üzere bir çok terör örgütünü de harekete geçirmişlerdir.
Parçaladığı, yağmaladığı, derin acılar içinde bıraktığı İslam dünyasının onurlu ve gür sesi olmaya çalışan aziz milletimizin sesini kısmak, mazlumların bu umut ışığını söndürmek için var güçleriyle uğraşan müstekbirler, çağımızın Haşhaşileri ile birlikte, 15 Temmuz 2016 gecesi bir kez daha karşımıza çıktılar.
Bu hain darbe ve işgal gecesinde, Anadolu insanı melekleri imrendiren bir kıyam ile sabaha kadar canla başla mücadele ederken, dünyanın tüm mazlum milletlerinin yüreği bu necip millet ile atmış, gözyaşı ile yoğrulmuş dualar, vatanın her bir mabedinden yükselen salalar mazlum milletimizi sarıp sarmalamıştır.
Aziz milletimizin her bir ferdi, 15 Temmuz’un simge ismi Ömer Halis Demir başta olmak üzere 251 şehidimizin şahsında, kâfirlerin, zalimlerin ve hainlerin hanelerine düşen birer ateş, çağlara ve nesillere yol gösteren birer meşale, hiçbir hainin bir daha cesaret edemeyeceği bir kahramanlık destanı olmuştur.
Ruh köklerini Uhud’un yüce şehidi Hamza (r.a)’dan, gemiler yakan Tarık b. Ziyad (r.a)’dan, kefenini giyip atını düşmanın üzerine süren Alparslan’dan, haçlı güruhunu serseme çeviren Sultan Baybars’tan ve İstanbul’u ebedi İslam şehri kılan Fatih Sultan Mehmed Han’dan alan bu millet hep birden şaha kalkmış, tarih yazan bir milletin ahfadı olarak yeni bir tarih yazmıştır.
Yüzyıllar içinde etle tırnak gibi kaynaşmış olan milletimizin, dünyaya takdim ettiği bu kararlı tutum her türlü takdirin üzerindedir. Kaldığımız yerden devam ediyoruz.
15 Temmuz darbe gecesinin 5. yıl dönümünde Türkiye Gençlik Vakfı olarak, bir kez daha dünyanın tüm mazlumlarına umut, tüm mahrumlarına şefkat eli, tüm ezilmişlerine dert ortağı ve çare olmaya niyetli ve kararlı olan bu aziz milleti yok etmek bu vatanı bölüp parçalamak isteyen dahili ve harici düşmanlara karşı, bütün kararlılığımızla ilan etmek istiyoruz ki ne yaparsanız yapın asla başaramayacaksınız. Milletimizi bölemeyeceksiniz. Bayrağımızı indiremeyeceksiniz. Vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız. Bu ülkeye asla diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka asla boyunduruk vuramayacaksınız.
Bu kararlılıkla bir kez daha milletimizin şeref ve istiklali için şehadet şerbetini içen başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle ve şükranla yâd ediyoruz.
Bu şanlı direniş sürecinde gazilik mertebesine erişen kahramanlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Adeta Çanakkale’de olduğu gibi yedi düvele göğsünü siper ederek, bu aziz vatanı yeniden vatan kılan necip milletimizi şükranla ve saygıyla selamlıyoruz.
Darbeler açısından hafızası taze olan milletimizle birlikte, ezanları susturan darbelerden, darbecileri kahreden ve darbeleri püskürten salalara bizi ulaştıran Rabbimize nihayetsiz şükürler ediyoruz.
15 Temmuz Destanı yazan şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şifa diliyor, 15 Temmuz destanının yıl dönümünde vatanımıza, milletimize, devletimize, dinimize kast eden hain terör örgütü ve işbirlikçilerini UNUTMADIĞIMIZI, UNUTMAYACAĞIMIZI ve UNUTTURMAYACAĞIMIZI!
Tüm dünyaya haykırıyoruz.
Bir Yorum Bırakın