Medya27 Yazarı Ferah Uzundurukan, Doç. Dr. İlker Kiriş ile uzmanlık alanı Estetik Fleboloji başta olmak üzere sağlığa dair birçok konuda önemli bir söyleşi gerçekleştirdi. Daha önce birçok ünlü isimle büyük ilgi gören röportajlara imza atan Uzundurukan, okuyucuların talebi üzerine sağlık alanında yine alanında uzman bir isimle büyük ilgi görecek yeni bir röportaj gerçekleştirdi. Doç. Dr. İlker Kiriş, özellikle varis hastalığı, belirtileri ve tedavisi konusunda merak edilen tüm soruları içtenlikle cevapladı.
UZUNDURUKAN: Öncelikle Doç. Dr. İlker Kiriş kimdir sizi biraz tanıyabilir miyiz? Ve esas uzmanlık alanınız olan "Estetik Fleboloji" nedir, bununla ilgili de bilgi verebilir misiniz?
--KARİYERİ BAŞARILARLA DOLU--
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Öncelikle bu röportaj davetiniz için teşekkür ederim. 6 Mayıs 1972 tarihinde Aydın’da doğdum. Tıp doktorluğu eğitimimi Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1995 yılında mezun olarak tamamladım. Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanlık eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi ve Süleyman Demirel Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi kliniklerinde bulunarak 2002 yılında tamamladım. 2011 yılında doçentlik unvanını aldım. Temmuz 2020'den bu yana İzmir’de kişisel muayenehanemde hastalarıma hizmet vermekteyim. Günlük mesleki pratiğimde yoğun olarak varisler ve toplardamar hastalıklarının tedavileri (Fleboloji) alanında çalışmaktayım. Ameliyatsız varis tedavileri kapsamında en güncel ve bilimsel gelişmeleri yakından izleyerek uygulamaktayım. Özellikle varislerin estetik tedavisi (Estetik Fleboloji) konusu ile ilgileniyorum. Estetik Fleboloji alanında varislerin neden olduğu kötü görüntünün giderilmesine yönelik endovenöz girişimler, mikro cerrahi ve skleroterapi tedavi yöntemlerini uygulamaktayım.
--VARİS BELİRTİLERİ NASIL ANLAŞILIR?--
UZUNDURUKAN: Günümüzün sağlık sorunlarından biri olan varis yakınmaları da toplumumuzda sık görülmekte. Varis nedir ve nasıl anlaşılır?
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Varis, özellikle bacaklarda yüzeysel toplardamarların yan dallarının kalıcı olarak belirgin, kıvrıntılı ve kabarık hale gelmesidir. Hastalar genellikle varislerin bacaklarında yol açtığı kötü görüntü nedeniyle estetik açıdan rahatsız oldukları için doktora başvurur. Varisler ayrıca bacak ağrısı, ödem, ağırlık hissi, kaşıntı ve gece krampları gibi yakınmalara yol açabilir.
UZUNDURUKAN: Varis tanısı nasıl konulur?
--VARİS OLDUĞUMUZU NASIL ANLARIZ?--
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Varis yakınmaları ile gelen hasta ile ilk olarak yakınmaları konusunda karşılıklı ve ayrıntılı şekilde konuşulur. Hastanın yakınmalarını anlamak çok önemlidir, örneğin hastada bacak ağrısı varsa bunun varis dışında birçok olası nedeni de vardır. Hastanın tıbbi öyküsü alınır ve pıhtılaşmaya yatkınlık yaratan kişisel risk faktörleri sorgulanır. Hasta toplardamar yetmezliği bulguları açısından muayene edilir. Son olarak da her hastaya mutlaka bacak toplardamar ultrasonografi (renkli Doppler) incelemesi yapılmalıdır.
UZUNDURUKAN: Varis çeşitleri nelerdir?
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Varisler kalınlıklarına göre ince, orta kalınlıkta ve kalın varisler olmak üzere üçe ayrılabilir. İnce varisler (telenjiektazi); kırmızı-mor renkte, çapları 0.1-1 mm olan ve yüzeyden kabarık olmayan varislerdir. Orta kalınlıktaki varisler (retiküler ven); mavi-yeşil renkte ve çapları 1-3 mm arasında olan varislerdir. Kalın varisler ise ciltten kabarık ve çapları 3 mm’den büyük varislerdir.
UZUNDURUKAN: Son zamanlarda duyduğumuz tedavi teknikleri olan skleroterapi ve köpük tedavisini biraz anlatır mısınız?
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Skleroterapi, özellikle ince ve orta kalınlıkta varislerin tedavisinde uygulanan bir yöntemdir. Damar büzücü ve kapatıcı özelliği olan bir ilaç varis damarının içerisine enjekte edilir. Damar zaman içinde kapanır ve cilt tarafından emilerek yok edilir. Böylece varis damarlarının neden olduğu kötü görüntü zaman içerisinde düzelir. Skleroterapi amaçlı kullanılan ilaç sıvı formdadır. İlaç iki enjektör yardımıyla hava ile karıştırılırsa bir köpük elde edilir. Bu köpüğün varis damarının içine enjekte edilmesine köpük skleroterapi denilir.
UZUNDURUKAN: Lazerle varis tedavisi nasıl yapılıyor? Varis çeşidine göre tedavi şekilleri nelerdir?
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Lazerle varis tedavisi, temel olarak lazer ısı enerjisi uygulanarak varis damarının kapatılması esasına dayanır. Lazerle varis tedavisi 2 farklı yöntemle yapılabilir. Hastaya tedavi öncesinde mutlaka bacak toplardamar ultrasonografi incelemesi yapılmalıdır. Hastada yüzeysel toplardamarda ciddi derecede kanın geriye doğru kaçışı (venöz reflü) saptanırsa bu hastaya damar içi lazer yöntemi (endovenöz lazer ablasyon) uygulanması planlanabilir. Cilt yüzeyindeki ince varisler için ise cilt yüzeyinden lazer (transdermal lazer) uygulaması yapılabilir.
UZUNDURUKAN: Hastalar hangi aşamada profesyonel tedaviye başlamalılar? Variste tehlikeli kabul edilen aşama hangisi?
--ÖNEMLİ TAVSİYELER---
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Varis tanısı konulduğunda tedaviye başlanmalıdır. Tedaviyi konservatif ve girişimsel olarak ikiye ayırabiliriz. Konservatif tedavi; yaşam tarzı değişikliği önerileri, ilaç tedavisi ve hastaya varis çorabı verilmesini içerir. Girişimsel tedavi ise uygun hastalarda damar içi lazer, radyofrekans, yapıştırıcı, mikro cerrahi ve skleroterapi gibi yöntemleri içerir. Tedavi edilmeyen varisler zaman geçtikçe ilerler, varis içerisinde pıhtı oluşması, ciltten kanama ya da ayak bileği bölgesinde yara açılması gibi istenmeyen ciddi olumsuz durumlara yol açabilir.
UZUNDURUKAN: Tedavi edilen varislerin tekrarlama olasılığı nedir?
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Hasta tedavi öncesinde doğru ve ayrıntılı değerlendirilir, uygun tedavi yöntemi titizlikle uygulanırsa tedavi sonrası varislerin tekrarlama oranı son derece düşüktür. Örneğin damar içi lazer (endovenöz lazer ablasyon) uygulanan bir hastada 1 yıl sonra tekrarlama oranı, yani lazerle kapatılan damarın tekrar açılma oranı %2 civarındadır.
UZUNDURUKAN: Varis ağrısı sık duyduğumuz şikayetlerden biri. İlk etapta varis ağrılarına ne iyi gelir?
--TEDAVİDE PÜF NOKTALAR--
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Varis ve toplardamar yetmezliğinin neden olduğu bacak ağrıları için hastalara sağlıklı yaşam tarzı değişikliği önerileri yapılır. Uzun süre ayakta sabit durmak ya da oturmak önerilmez. Bacakta baldır kaslarını çalıştıracak yürüyüş, bisiklet ya da yüzme gibi egzersizlerin düzenli olarak yapılması önerilir. Hastalar bacaklarını gün içerisinde 2-3 kez 10-15 dakika süreyle yukarıda tutabilir. Varis ilaçları hastaların yakınmalarını azaltır. Varis çorabı da hem bacak ağrısı hem de ödeme iyi gelir. Son olarak da, lavanta yağı, biberiye yağı ya da at kestanesi özütü kremleri gibi bitkisel reçeteler de hastalarda geçici bir rahatlama sağlayabilir.
UZUNDURUKAN: Varis çorapları ne dereceye kadar etkilidir?
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Varis çorapları, toplumdaki genel inanışın aksine, bacak sağlığı için son derece yararlıdır. Temel olarak bacaklara dışarıdan baskı uygulayarak bacak toplardamarlarında artmış kan basıncını düşürmeye ve kanın kalbe geri dönüşünü kolaylaştırmaya yardımcı olurlar. Varis çorapları varise neden olan toplardamar yetmezliğini ortadan kaldırmaz ama hem yakınmaları belirgin oranda azaltır hem de bacaklarınızı varislerin olumsuz etkilerinden korur. Uzun saatler boyunca ayakta sabit durmanızı ya da oturmanızı gerektiren bir mesleğiniz varsa (öğretmen, berber, garson, polis, bankacı vb) düzenli olarak varis çorabı giymenizi öneririm.
UZUNDURUKAN: Varise daha çok gerçekten kadınlarda mı rastlanılıyor? Mesela gebelikte varislerin daha çok arttığı söyleniyor, bunun nedeni nedir? Ve bazen okuyoruz, duyuyoruz gerçekten topuklu ayakkabı giymek, merdiven çıkmak varis oluşumunu arttıran etkenler mi?
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Varis, kadınlarda erkeklerle karşılaştırıldığında daha sık görülür. Bunun temel nedeni kadınlardaki östrojen ve progesteron hormonlarının etkisidir. Ayrıca hamilelik sırasında hem annedeki kan volümü artar hem de anne karnındaki bebek haftalar geçtikçe büyür ve karın içindeki ana toplardamara baskı oluşturarak kanın bacaklardan kalbe geri dönüşünü zorlaştırır. Bu nedenlerle gebelik sırasında toplar damar yetmezliği ve varisler artar. Bunun yanında, doğum sonrasında varislerin daha az belirgin hale geldiğini söyleyebiliriz. Topuklu ayakkabı giymenin varis oluşma riskini arttırdığını gösteren bir bilimsel çalışmaya ben rastlamadım. Ancak topuklu ayakkabı giymek bacaklarda toplardamarlarda sağlıklı kan akışı açısından uygun değildir. Varis yakınmaları olan kadın hastalarımıza topuklu ayakkabılarını mümkün olduğunca seyrek giymelerini öneririm. Merdiven çıkmakla varis oluşumunun ise bir ilgisi yoktur.
UZUNDURUKAN: Varis tedavisinin riskleri nelerdir?
--BU UYARILARA DİKKAT!--
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Varis tedavisinin riskleri, uygulanan yönteme göre değişir. Damar içi lazer yöntemi sonrası ilk hafta bacakta hafif derecede ağrı, morarma, ödem vb olabilir. Damar içi lazer, radyofrekans ya da yapıştırıcı sonrası en istenmeyen olası komplikasyon derin toplardamarda pıhtı (derin ven trombozu) oluşmasıdır. Ancak bu komplikasyon son derece nadir görülür. Skleroterapi sonrası ise lokal alerjik reaksiyon, kaşıntı, koyu renk lekelenme görülebilir. Genel olarak yan etki ve komplikasyonların hafif derecede ve nadiren geliştiği söylenebilir.
UZUNDURUKAN: Son olarak varis oluşmaması veya ileri seviyeye taşınmaması adına yaşantımızda nelere dikkat etmeliyiz?
DOÇ. DR. İLKER KİRİŞ : Toplar damar sağlığımızı korumak ve varis oluşmasını önlemek amacıyla ilk olarak ideal kilonuzu korumanızı öneririm. Obezite hem varis oluşumu hem de derin ven trombozu için bilinen bir risk faktörüdür. Baldır kaslarınızı çalıştıracak yürüyüş, bisiklet ya da yüzme gibi egzersizleri düzenli yapın. Gün içerisinde fırsat bulursanız 2-3 kez 10-15 dakika süreyle bacaklarınızı kalp seviyesinden yukarıda tutun. Bacaklarınızı hamam, sauna ve kaplıca gibi aşırı sıcak ortamlarda uzun süre tutmayın. Topuklu ayakkabılarınızı sadece özel günlerde ve nadiren kullanın. Vücudunuzun alt kısmını ve bacaklarınızı sıkı sıkıya saracak dar kot, tayt vb giysiler yerine rahat giysiler tercih edin.
Hepinize sağlıklı bacaklarınızla konforlu ve hareketli bir yaşam dilerim.
Bir Yorum Bırakın