19. yüzyılın sonlarında sanayinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesinin önemine bağlı olarak dünyada ilk örneğinin İngiltere'de görüldüğü organize sanayi bölgesi (OSB) uygulamasına, 20. Yüzyılın başlarında başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere diğer gelişmiş ülkelerce de başlanmıştı.
Ülkemizde ise, 1960 yılında başlayan planlı kalkınma döneminde sanayinin “lokomotif” sektör olduğu açıklıkla belirtilmiş, ekonomik dengenin kurulması, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın birlikte gerçekleştirilmesi, belli bir hızda büyüme ve sanayileşmeye önem verilmesi gibi uzun vadeli hedefler belirlenmişti. İlk olarak 1962 yılında Bursa'da bir OSB kurulmasıyla uygulama başlamıştı.
Gaziantep ise, 1960’larda ilk girişimlerde bulunularak 1969 yılında Türkiye’de ilk defa oluşturulan organize sanayi bölgelerinden biri olarak kuruluşunu tamamlamış ve aradan geçen sürede Türkiye’nin en büyük OSB’si olmanın yanında istihdam şampiyonu, ihracat rekortmeni ünvanlarını almış ve kapladığı alan bakımından en büyük OSB olmayı başarmıştır.
Gaziantep OSB, yarım asrı aşan sürede büyüme trendini kaybetmeden ilerlemeyi başaran nadir OSB’lerden birisidir. Ancak, GAOSB’nin son 5 yılını iyi analiz etmemiz gerekiyor. Hatırlayacağınız üzere 2019 yılında ilk kez seçimli bir yönetim belirlenmiş ve Cengiz Şimşek ve ekibi göreve gelmişti.
YENİ NESİL OSB’LER
Günümüz toplumunun ihtiyaç ve beklentilerinin değişmesi, girişimcilik ve yenilik ekosistemlerinin temel dinamiklerinin farklılaşması, yeni nesil girişimlerin ortaya çıkması, mevcut firmaların rekabet edebilmek için beklenti ve taleplerinin değişmesi, yeni nesil sanayi bölgelerine olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. Bu bağlamda yeni nesil sanayi bölgeleri uzmanlaşmış birinci sınıf altyapı ile bunu tamamlayıcı işgücü eğitim programları, teknoloji transferini destekleyen ara yüzler, firmaların geniş ölçekte piyasa ile ileri-geri bağlantılarını güçlendiren mekanizmalar, sosyal hizmetler ve iş birliğine yönelik yapılar sunan bölgeler olarak ön plana çıkmaktadır. Cengiz Şimşek yönetimi işte bu şiar ile 11 milyon metrekarelik alan üzerinde kurulan 6. OSB’yi hayata geçirerek yeni nesil OSB anlayışında önemli bir adım attılar.
Dünyadaki gelişmleri yakından takip eden Şimşek ve ekibi, 2021’de Paris İklim Anlaşması’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından onaylanması sonrasında Türkiye, emisyon azaltımı politikaları konusunda çok iddialı bir yola girdi ve 2053 net sıfır emisyon hedefi için düğmeye bastı. GAOSB bu süreçte, TSE tarafından belirlenen 40 farklı kriteri eksiksiz yerine getirerek 'Yeşil OSB Belgesi' almaya hak kazandı. Yeni Dünya düzeninde sadece üretim, istihdam ve büyüme Yeni Nesil OSB’ler arasında olmaya kafi gelmeyecek. İşte bu yüzden bu adımlar da en az artan ihracat rakamları kadar değerli ve önemli.
DÜNYA KÜÇÜLÜRKEN GAOSB BASIL BÜYÜDÜ?
Hatırlayacağınız tüm dünyada 2019 yılında bir Kovid 19 süreci yaşandı. Dünya Bankası, koronavirüs salgını nedeniyle küresel ekonominin yüzde 5; kişi başı GSYH'nin de yüzde 6,2 azalacağını öngörmüş ve nitekim global bir daralma ve kriz yaşanmıştı.
GAOSB’nin o yıllardaki firma sayısı 1030, istihdam rakamı ise 150 bin idi. Dünya ölçeğine bakıldığında bir daralma ve küçülme, en iyi ihtimalle mevcudu koruma önemli bir başarı sayılacaktı. Endişelerle geçen 5 yılda GAOSB firma sayısını bin 280’ne, istihdam rakamını ise 300 bine çıkarttı. Tabii, doğal olarak ihracat rakamları da her yıl rekor kırarak, önceki beş yıla oranla yüzde 30-40 oranında artış gösterdi. Kovid-19 pandemisi, Rusya-Ukrayna savaşı, artan dövizler, enflasyon baskısı, kur dövizleri ve küresel depreme rağmen OSB'lerin yatırımı, üretimi, istihdamı ve ihracat motivasyonunu hep canlı tutmasının zor olduğu bir dönemde 6. OSB’yi kurmayı başaran Cengiz Şimşek ve yönetiminin, Global OSB anlayışına daha doğrusu yeni nesil OSB’lere entegre olabilme adına yaptıklarını gelecek adına son derece önemli buluyorum. Çünkü OSB’ler sadece üretmez, sadece istihdam sağlamaz aynı zamanda kentin sosyal yaşamının kalitesine hayati dokunuşlar yapar.
GAOSB’NİN KRİZE DİRENCİ BİLİMSEL OLARAK ARAŞTIRILMALI
Yeni nesil OSB’ler açısından rekabet gücünü artırırken, Fırat su projesi, TAG Köprülü Kavşağı, sosyal donatı alanları, 400’ü aşan güneş enerji santralleri, Travmatik Acil Durum Hastanesi, okulları, kreşleri ve alt yapı çalışmalarında Dünya OSB’lerine nazire yapan GAOSB’nin bu başarısı gelecek nesillere de iyi anlatılmalıdır. Elbette sorunlar vardır. Elbette yapılamayanlar vardır. Elbette hatalar vardır. Ancak, büyük resme bakıp, GAOSB’yi, Çin’deki Shenzen bölgesi, Kore’deki Incheon, Almanya’da Baden-Württemberg bölgesi, Fransa’da Rhone-Alpes, Danimarka’da Batı Jutland, Belçika’da Güneybatı Flanders, Brezilya’da Sinos Vadisi ve Güney Kore’de de Kumi-Ansan gibi sanayi bölgeleri ile kıyasladığınızda aslında nasıl bir değere sahip olduğumuzu daha iyi anlayabiliriz.
SONUÇ OLARAK;
GAOSB’nin son 5 yıldaki değişimindeki bana göre en önemli unsur seçimli bir yönetimin görev başında olması. Başta ODTÜ birincisi bir başkan ve alanında deneyimli bir yönetimin global sanayiyi nasıl okuduğuna şahit oluyoruz GAOSB’de. GAOSB sadece son 5 yıldaki gelişimi ile değil, yönetim anlayışı, liykat ve ekip ruhu açısından da her ödüle aday olabilir.
BAKIN;
İstanbul'daki OSB'lerde 34 bin 926 firma faaliyet gösteriyor ve 388 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Alan olarak Türkiye'nin en büyük OSB'si unvanını ise 4 bin 325 hektar ile Gaziantep OSB elinde bulunduruyor. 300 bin istihdamı ile ülke birincisi. Ama, yeni nesil OSB’leri baz aldığımızda GAOSB her yeni projesi ve hamlesi ile ülkemizde uzak ara önde gidiyor. Bu bir iltifat değil, rakamsal verilerin tarifidir.
SON SÖZ:
Sanayi olmadan ekonomi, ekonomi olmadan bağımsızlık olmaz.Sanayisi olmayan bir millet başka milletlerle yarışamaz.Ya üretip özgür olacağız, ya tüketip mahkum olacağız.
Bir Yorum Bırakın