Gaziantep'te Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği iş birliğinde, Gaziantep merkezli Karkas Çiftliği’nin katkılarıyla “Gıda Krizi ve Gelecek” konulu panel gerçekleştirildi. Şehir dışında olduğum için bu toplantıyı takip edemedim. Toplantıdaki konuşmaları basından inceledim. Ancak, dünyayı saran gıda krizi sürecinde artık söylemlerin değil, eylemlerin hayata geçmesinin altını çizmek için konuyu derinlemesine araştırdım. Çünkü sadece gıda değil, soluduğumuz hava dahi insanlığı tehdit ediyor.
Bu bağlamda Yeşil Mutabakat Eylem Planları Avrupa Birliği tarafından 11 Aralık 2019 tarihinde açıklanmıştı. Aslında pandemi süreci tüm ülkelere ve şehirlere önemli bir uyarı vermişti bu konuda. Yeni dünya düzeninde kendi kendine yetebilen ve karbon oranı düşük temiz hava soluyan ülkeler ve şehirler geleceğe güvenle bakabilecekler.
ÖNCE HAVA KİRLİLİĞİ RAKAMLARINA BAKALIM
Dünya Sağlık Örgütü, 7 Nisan 2022'de Dünya Sağlık Günü öncesi yayımladığı raporda, 117 ülke ve 6 binin üzerinde şehirde hava kalitesine dair verileri paylaştı ve dünya nüfusunun neredeyse tamamının insan sağlığını tehdit eder nitelikte hava soluduğunu açıkladı. Dünyada 2019'da yaklaşık 12 milyon hektar ormanlık alan yok oldu. Önlenebilir çevre sorunlarının dünyada yılda 13 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açtığı ifade ediliyor. Hatırlayacağınız üzere, 2021 Dünya Hava Kirliliği Raporu'nda Türkiye 46'ıncı sıradaki yer almıştı.
GAZİANTEP'İN HAVASI BOZULUYOR
Türkiye’nin en büyük şehirlerinden olan ve büyük bir sanayi potansiyeline sahip Gaziantep, 2,5 milyonu aşkı nüfusu, misafir ettiği 500 bin mülteci nüfusu ile ortalama 3 milyonluk nüfusu bünyesinden barındırıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bir yıl içerisinde hava kirliliği sınır değeri yılda 35 kereden fazla aşılmaması gerekirken, bu değer Gaziantep’te 1 yılda 135 kez aşılıyor. Hal böyle olunca Gaziantep, Türkiye’nin ve Avrupa’nın havası en kirli şehirleri arasında yer alıyor.
TARIMSAL ÜRETİMDE RAKAMLAR NE DİYOR?
Öncelikle şunun altını çizelim; Dünya genelinde artan nüfus ve hızlı sanayileşme, hava kirliliği ve küresel ısınmanın yanı sıra tarım alanlarınında yok olmasına neden oluyor. Araştırmalara göre; Tüm dünyada kişi başına düşen tarım alanı 1961-2015 yılları arasında 3,7 dekardan 1,9 dekara gerilemiş. Türkiye'de ise bu oran 8,2 dekardan 2,6 dekara kadar düşmüş. TÜİK 2016 verilerine göre, yapılaşmanın artması ile son olarak işlenen tarım alanları Türkiye’nin toplam büyüklüğünün yüzde 30’larına kadar geriledi. Yani yaklaşık son 30 yılda 40 milyon dekar tarım alanı yapılaşmaya terk edildi. Ülkemizde 2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısı ise 2019’de 600 bine kadar düştü.
GAZİANTEP'TE DURUM NE?
TÜİK verilerini incelediğimizde Gaziantep'in tarımsal üretimine yönelik pozitif şeyler söylemek mümkün değil. Büyüyen sanayi, hızla artan nüfusla betonlaşma tarımsal alanları tehdit ediyor.
TÜİK 2016 verilerine göre, Türkiye'nin en büyük tarım alanına sahip ilk 3 kenti Konya (19 milyon 600 bin 279 dekar), Ankara (12 milyon 56 bin 242 dekar) ve Şanlıurfa (11 milyon 543 bin 201 dekar) olarak sıralanıyor.
Daha sonra sırasıyla; Sivas (7,9 milyon dekar), Yozgat (6 milyon dekar), Kayseri (5,9 milyon dekar), Diyarbakır (5,9 milyon dekar), Eskişehir (5,7 milyon dekar) ve Çorum (5,3 milyon dekar) tarım alanı ile büyük iller arasında yer alıyorlar.
GAZİANTEP İLK 20'DE YOK
Tarım alanları açısından Adana (4.917.925 dekar), Manisa (4.931.399 dekar), Afyonkarahisar(4.736.791 dekar), Balıkesir (4.132.560 dekar), Aksaray (4.107.473 dekar), Tekirdağ (4.005.382 dekar), Antalya (3.652.475 dekar), Aydın (3.649.429 dekar), Ağrı (3.605.555 dekar) ve Denizli (3.608.075 dekar) şehirlerininde gerisinde bulunan Gaziantep'te bu rakam 3.544.783 dekar...
İŞLENENEN TARIM ALANLARINDA DA SON SIRALARDAYIZ
TÜİK 2021 İllere Göre Türkiyede Toplam İşlenen Tarım Alanı verilerine göre ise, Konya 1 milyon 863 bin 264 hektar ile birinci. 1 milyon 171 bin 486 hektar ile Ankara ikinci, 1 milyon 105 bin 111 hektar ile Şanlıurfa üçüncü sırada. Gaziantep ise işlenen 162 bin 137 dekar tarım alanı ile Uşak, Amasya, Kütahya, Karaman, Muş, Ağrı ve Van gibi küçük şehirlerin dahi gerisinde kalarak son sıralarda yer alıyor.
PANALLERLE BU SORUN ÇÖZÜLMEZ
Rakamlara baktığımızda gıda krizi ve yeşil mutabakat konusunda Gaziantep'in diğer illerden daha fazla efor sarf etmesi ve çözüm için daha çok çalışması gerekiyor. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in uluslar arası arenada bu alandaki çalışma ve girişimleri elbette önemli. Diğer yandan yerel yönetimlerimizin son yıllarda çiftçilere yem, tohum, fidan ve canlı hayvan destekleri de başlangıç açısından umut verici. Yarın bir gün çocuklarımıza çimento çorbası, seramik kavurma, altı ezmeli elyaf yediremeyeceğimize göre Gaziantep'te tarım toprakların korunması ve hava kirliliğinin önlenmesi için daha sert tedbirlere ihtiyaç var.
SÖYLEMLERE KATILIYORUM AMA...
Gaziantep'te düzenlenen ''Gıda Krizi ve Gelecek” konulu panel de konuşan GSO Başkanı Adnan Ünverdi'nin, ''Gıda konusu artık tüm dünyanın en önemli argümanı. Kritik, stratejik, sosyal ve siyasal anlamda çok yönlü bir unsur ve en büyük silah. Sanayi 4.0’ın yaşandığı bu çağda, akıllı sanayi ve akıllı tarımın devreye alınmasının büyük önem taşıyor. Akıllı sanayi ile karbon salınımının azaltılarak doğaya duyarlı üretime hızla geçmeli ve akıllı tarım ile Anadolu’nun zengin topraklarından en verimli şekilde faydalanmalıyız.'' açıklamasını çözüm kısmına aldım yapıştırdım ve altına imzamı attım.
Yine aynı panelde konuşan GBB Başkanı Fatma Şahin'in, “İçinde yasadığımız coğrafya bizlere pratik, çalışkan ve güçlü olmayı öğretti. Bunu birçok alanda uyguladığımız gibi gıdada yaşanan sorunlara karşı da uygulayabiliriz. Gıda krizine karşı kim, ‘birlikten kuvvet doğar’ anlayışı ile hareket ederse şehrini, ülkesini ve dünyayı o kurtarır. Bizim de bu anlayış ile hareket etmemiz gerekiyor. Bunun yani sıra bizim yüksek teknolojiye geçmemiz ve gıdayı iyi yönetmemiz lazım” ifadeleri de bundan sonraki süreçte çalışma başlıkları olmalıdır.
SONUÇ OLARAK;
Gaziantep'te tarım alanlarının sanayileşmesinin ve yapılaşmasının önünü kesmeliyiz. Yeni sanayi bölgeleri yeni nüfus demek. Yeni nüfus yeni konutlar demek.Yeni yapılaşma tarım alanlarının yok olması demek. Bugün Gaziantep'te halıcılar ciddi kriz yaşıyor. Yarın gıda üretimi dışındaki diğer sektörlerde bu krizlerle yüzleşecekler. Geleceğin ekonomi ve ticareti, akıllı tarım ve akıllı sanayi üzerine kuruluyor. Tarım arazilerini koruyamazsanız ve karbon düzenlemesine ayak uydurmazsanız dünya ticareti ile mücadele edemezsiniz.
Gaziantep yeşil şehir ve gıdada söz sahibi olmak istiyorsa bu konu için akademisyenlerinde yer alacağı bir üst akıl oluşturmalıdır. Önce mevcut rakamlar çıkartılmalı ve kısa, orta ve uzun vadede çözümler masaya konulmalıdır. Yarın çok geç olabilir.
SON SÖZ
Tarım bizim en akıllı arayışımızdır, çünkü eninde sonunda gerçek servete, iyi ahlaki değerlere ve mutluluğa katkıda bulunacaktır. ( Thomas Jefferson )
Bir Yorum Bırakın