Gaziantep’te Özel Konukoğlu Hastanesi’ndeki oksijen tüpü patlamasında son verilere göre 12 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ebediyete intikal edenlere Allah’tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Yaşanan bu elim olay sonrası, gelişmeleri yakından takip ettim. Benzer kazalar, geçmişte de bir çok hastanede ve iş yerlerinde yaşandı. Bundan sonra yaşanmamasını diliyoruz. Ancak, bunu kimse garanti edemez.
ÇÜNKÜ;
Dünyada ve ülkemizde yüksek akış oksijen terapi cihazları, pandemi döneminde çok yoğun olarak kullanılıyor. Tüm dünyada, hastanelerde hasta yükünün arttığı COVİD 19 döneminde, hastaların bu tür tedaviye daha fazla ihtiyaç göstermektedir.
Yapılacak en akılcı şey bu konudaki tedbirleri arttırmaktır.
Ülkemizde birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da işin içine siyaset girdi ve olay bakanı ‘İSTİFAYA DAVET’ etmeye kadar götürüldü.
Körü körüne muhalefet mekanizması, başlatılan soruşturmanın sonucunu dahi beklemeden, resmin bir bölümü üzerinden ağır eleştirilerini savurdu.
İl Sağlık Müdürü, olayın yaşandığı hastane ve sağlık bakanı sorulara boğuldu.
Bu yaklaşımların iyi niyetli olmadığını benzer olaylardaki giriş, gelişme ve sonuç ilişkilerini incelediğimizde kolayca anlayabiliriz. Çünkü, daha ortada bir SORUŞTURMA sonucu yok.
Doğru yaklaşım, adli makamlarla başlatılan soruşturmanın sonucunu beklemek olmalıydı. Ancak o vakit, doğru sorular sorabilir ve cevap alına bilinirdi.
Elbette yaşanan olay da insanlar hayatını kaybetti. Yüreğimiz yandı. Ancak bilgi sahibi olmadan fikir yürütmek süreci olumsuz etkiler ve bilgi kirliliğine sebebiyet verir.
NCR’DE YAŞANAN ÜCRET OLAYINA GELİNCE;
NCR Hastanesi’nin böyle olağanüstü bir olayda, Konukoğlu hastanesinden sevk edilen hasta yakınlarından peşinen para istemesi, ilahi ve insani vicdanda asla kabul görmez. Bu hastane daha öncede, hasta haklarını ihlal eden konularla birkaç kez gündeme gelmişti.
ANCAK DURUM BU KEZ ÖYLE DEĞİL;
Edindiğim bilgiler göre; Sanko Hastanesi’nden NCR’ye sevk edilen hasta, patlama sırasında yoğun bakımda yatan hasta değildi. Başka bir serviste tedavi gören bir hasta idi ve yaşanan kaza nedeniyle tedbir amaçlı sevkini istemişti. Aynı gün NCR’ye nakledilmiş. Tedavi parası peşin istenerek girişi yapılmıştı.
Bu detay dahi NCR hastanesini aklamaya yetmez. Çünkü, diğer özel hastanelerde de durum farklı değil.
COVİD 19 tanısı ile özel hastanelere gidenlerden peşin para istendiği açık bir gerçek. Bu anlayış hekimlerin Hipokrat yeminlerine de tamamen aykırıdır. Hipokrat yemininin bir bölümünde, ‘’insan hayatına mutlak surette saygı göstereceğime’’ ibaresi yer almaktadır.
Ancak, Özel hastaneler maalesef bu kritik süreçte önce PARA sonra İNSAN diyor açık açık.
BİZZAT YAŞADIM
Bir yakınımı özel bir hastaneye yatırdık. Giriş yapmadan ‘PARA’ dediler. Peşinen 5 günlük parayı yatırdık ve giriş yapıldı.
ALINAN PARA KARŞILIĞINDA VERİLEN BİR FATURADA YOK.
Araştırmalarım sonucu İl Sağlık Müdürlüğü’nün bu konuda denetim ve uyarı ötesinde yapacağı bir şey yok. Devreye SGK'nın girmesi gerekiyor.
Diğer yandan faturasız kazancın ilgili kurumlarca denetimi yapılmalı.
Bize gelen bilgiler ve şikâyetlerin fazlası Valimiz Davut Gül’e de gidiyordur.
NİTEKİM;
Gaziantep Valisi Davut Gül, özel hastaneleri uyardı ve bu konuda takiplerin yapılacağını sosyal medya hesabından paylaştı.
Özel Hastane sahiplerinin, COVİD 19 sürecinde biraz ellerini vicdanlarına koymaları gerekiyor.
O kadar şikâyet geliyor ki; inanın yazmaya bu satırlar kafi gelmez.
Gelin beraber empati kuralım;
bir yakınınız Covid hastası ve tedavi görmesi gerek. Hastaneye gidiyorsunuz sizden 3 bin TL istiyorlar..
Ama paranız yok. Bu hastamız 3 bin TL yok diye ölümü mü bekleyecek?
İnsan hayatının bu kadar ucuz olduğu bir dönemi Allah aşkına satırlara nasıl dökebilrsiniz?
Evet… Bir hastanede talihsiz bir patlama yaşandı. Ama diğer hastanelerde de neredeyse her gün VİCDAN patlaması yaşanıyor.
COVİD 19 dünyayı sarstı. İnsanlık var olma savaşı veriyor. Ama özel hastanelerimiz bu krizi fırsata çevirebilmenin çabası içerisinde.
Peki;
Nerede HİPOKRAT!
NEREDE YEMİN!
Bir Yorum Bırakın