Elazığ depremi ile yeniden sallandık. Aynı gün Gaziantep'in Şehitkamil ilçesindeki bir inşaatta, beton dökümü sırasında zeminin çökmesi sonucu, 2 işçi yaralandı.
Biri DOĞAL afet, diğer SUNİ bir kaza…
Birisi Allah’tan geliyor. Diğeri insan hayatını hiçe sayan, sorumsuz KUL’dan…
Her depremde DEPREM MASTER PLANINI hatırladığımız gibi, her iş kazasında da iş güvenliği ve inşaatların denetimini konuşuyoruz. AMA SADECE KONUŞUYORUZ. Taa ki; bir can hayatını kaybedene kadar. Burada enterasan olan ve yazıma konu ettiğim asıl mevzu ise, pancarlıdaki inşaat kazasında ilgili meslek odalarının sessiz kalması…
ÇÖKEN İNŞAATI ARAŞTIRDIM
Gaziantep’te, iki işçinin ölümden döndüğü inşaatın sahibi AK PARTİ MİLLETVEKİLİ NEJAT KOÇER’İN damadı TAMER DURAKOĞLUGİL…
Tamer bey, her inşaat kazasında sert çıkışlar yapan, süreci sonuna kadar takip eden İnşaat Mühendisleri Gaziantep Şubesi’nin önceki dönem sekreterlik görevini yapmış. Yani İMO Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk ile aynı yönetimde görev yapmış.
İMO BAŞKANI ÇELİKTÜRK, kazayı görmezden geldi. Ne bir açıklama, ne de bir uyarı yaptı.
Şaşırdık mı?
Hayır.
ÇELİŞKİLİ BİR DURUŞ VE BAKIŞ AÇISI
Hatırlarsanız, kentimizde bir CAMİ ÇÖKMÜŞ ve değerli bir mühendis hayatını kaybetmişti. Bizler de olayla ilgili sorumluları eleştirmiş ve tepkimizi ortaya koymuştuk.
İMO Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk’te, cami kazasında yapması gerekeni yapmış ve oda olarak bir duruş sergilemişti.
Hatta coşmuştu.
Bu tür kazaların takipçisi olacaklarını ve kimseye ayrıcalık tanınmayacağını ifade ederek, deprem master planına dikkat çekmişti. Hatta, ‘’Deprem master planı hazır Büyükşehir Belediyesi ihale yapmıyor’’ kıyamet koparmıştı.
GELELİM PANCARLI ÇÖKÜŞÜNE;
Çeliktürk’ün, Pancarlı mahallesindeki inşaat hakkında tek kelime etmemesini hangi dilde tercüman etmek gerek acaba! İLAHİ DİLDE Mİ, VİCDANİ DİLDE Mİ, KAYIRMACILIK DİLİYLE Mİ?
İnşaat sahibi bir milletvekilinin damadı olduğu için mi?
Yoksa daha önce aynı yönetimde oldukları için mi? Sesiz kaldı Çeliktürk, çıkıp konuşmalı.
Çeliktürk, bundan sonraki olası bir inşaat kazasında mikrofonu eline alırsa, bana göre anlatacakları su üzerine yazı yazmak olur.
Rahmetli Demirel gibi, ‘’Dün dündür, bugün bugündür’’ diyerek toplum vicdanını rahatlatamaz.
Yapması gereken en mantıklı şey, o görevden istifa etmektir.
ÇÜNKÜ;
İMO Başkanı Çeliktürk, inşaat kazalarına tepki duruşundaki samimiyetini kaybetmiştir.
Bundan sonra inşaat denetimi, yapı kontrol ve iş güvenliği konusundaki ifadelere şahsen ben itibar etmem.
O iki işçi vefat etseydi.
İki ocak sönseydi.
Hesabını kim verecekti?
İşçiler ölmedi diye kazayı sümen altı yapmak, başka kazalara prim vermektir.
Bu anlayışla sadece inşaatlar çökmez, vicdan da çöker insanlıkta.
***
GAZİANTEP’TEKİ DÜŞÜŞ AÇIKLANMAMALIYDI
Korona virüs vakalarının ilk hissedildiği gün, toplum algısının iyi yönetilmesi gerektiğini savundum hep. Çünkü, küçük bir ifade dahi toplumu rehavete sürükleyebiliyor. Gaziantep’te, vaka sayılarının zirvede olduğu dönem çarşıda bunu hissetmiştik. TEHLİKE rakamlara yansıyınca, vatandaşlar daha dikkatli olmaya başlamıştı.
İl Sağlık müdürlüğü ve güvenlik güçlerimiz tedbir ve denetim mekanizmasını iyi yönetince kentteki tehlike oranı hızla düşmeye başladı.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA'nın, ‘’Gaziantep’te yüzde 65 düşüş var’’ açıklaması bende hem sevinç hem de tedirginlik oluşturdu. Çünkü, bu açıklama rehaveti de beraberinde getirebilir. Ben vaka düşüşlerinde şehir ismi verilmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Çünkü, o kadar emek bir algı yanılması ile ziyan olabilir.
ÖZEL HASTANELER MASAYA YATIRILMALI
Geçtiğimiz hafta COVİD 19 tedavilerinde özel hastanelerde peşin para istendiğine dair kaleme aldığım yazı sonrası bazı hastanelerden yetkililer aradı ve süreci anlattılar. Ancak çok sayıda vatandaşta aradı, mesaj gönderi ve mağduriyetini dile getirdi. Mesela çocuk ölümleri şikayetlerin ilk sırasında idi. Bizler COVİD’e odaklandık ama kentin farklı sağlık sorunları da var. Kentte günde ortalama 3 bebek ölüyor.
Özetle şunu ifade etmeliyim;
Covid 19 süreciyle birlikte daha fazla kişiye hizmet vermeye başlayan Özel Hastanelerde sorunlarda tek tek gün yüzüne çıkıyor. Tabii merkezi sorunlar olduğu gibi, yerel sorunlarda var. Bence bu konu ciddi şekilde masaya yatırılmalı ve köklü çözümler üretilmeli.
Diğer yandan SGK, covid tedavi süreciyle ilgili elini taşın altına koymalı. Aski halde hastane ve vatandaşlar arasındaki tartışmalar giderecek büyük bir sorun haline gelir.
Bir Yorum Bırakın