Eylemin kendisi bir çeşit söylemdir. Buna lisan-ı hal deriz. Söylemi değiştirmek, eylemi değiştirmekten daha zordur. Söylem tutarlı değilse, eylemde nitelik beklemek akılcı olmaz.  Ziya Paşa’nın ifade ettiği gibi  "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.”

***

Bu nedenle , yönetenlerin söylem ve eylem arasındaki tutarlılığı, bulundukları kentin yaşamsal kalitesi için son derece önemlidir. Dünya şehirleriyle rekabet edebilmek için artık klişe söylemlere değil, gelişen teknoloji çağına uygun yeni söylemlere ihtiyaç var. Mevlana’nın dediği gibi;  ‘’Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.’’

***

Yeni bir dünya kuruluyor. Kendine yeten kentler oluşmaya başlarken, bu bakış açısıyla eylem ve söylem üzerinden Gaziantep’i yönetenleri mercek altına aldığımızda, 'karşımıza nasıl bir tablo çıkar?' diye düşündüm ve bu pencereden seri bir makale yazmaya karar verdim.

Soru şu; Gaziantep’in yönetim kademesindeki isimler;

 NE SÖYLÜYOR?

 NE YAPIYOR?

NE YAPMALI?

İlk adresim tabii ki kent sanayisi olmalıydı.  Çünkü, kendi kendine yetebilen bir şehir için sanayi ve teknoloji hamleleri en popüler alan olarak karşımızda duruyor. Dışa bağımlılığı asgariye indirmek için özellikle doğru istihdam ve doğru üretim oluşturmak tartışılmaz gerçek.

***

Bu nedenle ilk konuğum Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi oldu.

ÜNVERDİ NE SÖYLEDİ?

2018 yılının Nisan ayında  GSO başkanlığına seçilen Adnan Ünverdi, daha makama oturmadan şu söylemini kent kamuoyuna deklare etti; "Farklı bir çağa, endüstri 4.0 çağına girdik. Bu çağa, değişime uymak zorundayız. Eğer değişime ayak uydurmazsak, işimizin bizi değiştireceğinin farkındayız. Bu anlamda yapacağımız çok iş var."

Şunu itiraf edeyim, o dönem Adnan başkanın bu açıklamayı seçim heyecanı ile yaptığını düşünmüştüm. Ancak, görev süresinin ilk yılında  bu söylemi tekrar tekrar dile getirince GSO’yu gözlemlemeye başlamıştım.  

***

ÜNVERDİ NE YAPTI?

İlk iş olarak ‘Sanayi Dönüşüm Hamlesi’ni başlattı. Endüstri 4.0 için ilk adımı attı.  

Gaziantep’te ilk kez ‘Savunma Sanayi’’ konuşuldu. Saha İstanbul ile “Gaziantep Savunma Sanayi Geliştirme İşbirliği Protokolü” imzalandı.

Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü (AFGM) işbirliğinde, Gaziantepli firmaların onaylı tedarikçi olabilmeleri için organizasyonlar gerçekleştirildi.

Türkiye’nin en büyük Model Fabrikası Gaziantep’te kuruldu. Burada gerçek bir ürünün  toplam 22 farklı modül ile yalın üretim ve endüstri 4.0 yolunda yaşanması gereken dönüşüm anlatılıyor.

Atıl kapasiteleri değerlendirmek amacıyla ‘’KOBİ Geliştirme ve Sanayi Dönüşüm Ofisi’ni kuruldu.

Saha İstanbul işbirliğinde Gaziantep’teki firma sahipleri ve yöneticilere yönelik, Harward, Stanford gibi dünyanın üst düzey 15 üniversitesinin MBA programlarından derlenen Saha MBA programı başlatıldı.

Tehlikeli iş kollarında sınav ve belgelendirme yapmak üzere, GSO Mesleki Yeterlilik Belgelendirme ve Danışmanlık A.Ş. kuruldu.

Kadınların iş hayatına kazandırılması için Türkiye’de ilk kez,  Gaziantep Kadın Girişimci Destek Merkezi hayata geçirildi.

Hizmet sektöründe rekabet gücünün artırılması (HİSER) desteği kapsamında hayata geçirilen, Gaziantep Yazılım ve Bilişim Kümesi Projesi başlatıldı.

Teori ve pratik buluşturuldu.  Mesleki Eğitim Projesi (GASİMEP) ile 10. Sınıfta okuyan öğrencilere, okurken meslek ve iş sahibi olma imkanı sunuluyor..

***

Bu projeler, kent vizyonu açısından son derece önemli. Tabi her önemli protokol veya projenin eylemde karşılık bulmadığını geçmişte gördük. Kentte imzalanıp, hayata geçmeyen protokoller toplansa ansiklopedi olur.

GSO’nun bu önemli detayı da göz önüne alarak, sürdürülebilirliği şiar edinmesi önemli. Nitekim 2017 yılında kurulan GSO Mesleki Eğitim Merkezi’nden bugüne kadar 8 bin genç eğitim almış. 

***

PANDEMİ SÜRECİNDE AKILCI HAMLELER YAPTI

Pandemi süreci,  kentin orta aklının yanı sıra üst aklını da test etti. ‘Sigortacı hasarda belli olur’ deriz ya, işte liderlerde krizlerde hızlı düşünme ve çözüm üretme yeteneklerini bu süreçlerde test ederler.

GSO bu süreçte akılcı bir adım attı. 'BEN YAPTIM OLDU' demedi. Pandeminin olumsuz etkilerini azaltmak için saniyicilerin ve iş dünyasının yaşadığı sorunlara ilişkin, muhataplarında görüşü alınarak, sektörler bazında rapor hazırlandı ve  sağlıklı bir çözüm haritası oluşturuldu.

***

Adnan başkan, raporlar ışığında öncelikli sorunlardan işe başladı.  Maske üretiminde Gaziantep kendine yeter hale geldi.

Nonwoven üretiminde Türkiye’de söz sahibi oldu.  Koruyucu amaçlı maske, tulum ve benzeri ürünlerde kullanılan dokusuz-örgüsüz kumaşların yüzde 85‘i Gaziantep’te üretiliyor. 

Bunu sürdürebilir hale getirmek için önemli bir girişimde bulundu.  MESANTEP projesini hayata geçirdi.  Bu proje ile özellikle dışa bağlı olduğumuz tıbbi gereçlerin üretimini yaparak, yerlileşmesinin ilk adımı atıldı.

Ünverdi, pandemi sürecinde GSO üyelerinde kısa vadede bir çözüm sunarak, masraflarını azaltmak amacıyla, bazı belge ve hizmetlerden 2021 yılı içierisinde  ücret alınmayacağını açıkladı.

***

MARİFET İLTİFATA TABİDİR

Adnan Ünverdi başkanlığındaki GSO, 11'inci Dünya Odalar Yarışması'nın finalinde eğitim kategorisinde “GSO-MEM PROJESİ” ile ikincilik elde etti. Bu ödül GSO'nun gelişen bilgi ve teknoloji çağında  doğru istikamette ilerlediğini de tescilledi. 

Elbette Adnan Ünverdi tüm bunları tek başına yapmadı. Tecrübeli bir meclis başkanı ve meclis üyeleriyle oluşturulan ‘müşterek akıl’ söylem ve eylem arasındaki tutarlılığı oluşturdu. Adnan başkan söylemlerinde  ‘BEN’ değil ‘BİZ’ deyince birlik, beraberlik ve dayanışma ile içi boş söylemlere inat, Gaziantep, gelişen bilim çağına uygun  eylemler ile anılmaya başlandı.

***

ÖZETLEMEK GEREKİRSE;

Gaziantep imalat sanayi; tekstil, kimya, plastik, gıda, makine/metal, ayakkabı ve deri ürünleri ana sektörler olmak üzere, imalatta sektörel çeşitliliği olan bir şehirdir.

Tekstilden sonra kentimizde ikinci sırada gıda sektörü geliyor.  Türkiye makarna üretiminin yüzde 55’ini, irmiğin yüzde 63’ü, rafine ayçiçek yağının yüzde 24’ünü gerçekleştiren Gaziantep, bu sektörlerde ülkemizde en fazla üretim yapan il konumunda.

 İlimiz buğday ve un üretiminde de üçüncü sırada yer alıyor. Gaziantep makarna üretiminde Avrupa ikincisi ve gıdaya bağlı ambalaj sanayinde önemli bir yere sahip. Yani kentin yeni sanayi hamleleri için çok güçlü  bir üretim alt yapısı bulunuyor. 

GSO, şayet  selim akıl ile projeleri sürdürürse, Gaziantep Sanayi 4.0 başta olmak üzere, savunma sanayi, medical ürünler ve teknoloji tabanlı katma değeri yüksek üretim rakamlarında da Dünya’da söz sahibi olabilen bir kent haline gelir.

Kurulan yeni sanayi bölgeleri, Hassa Tüneli'yle limanın yakınlaşması ve kentin krizlere karşı dayanma gücü gibi avantajlar, Yeni Dünya’da iyi bir yer edinmek için fırsata dönüştürülmelidir. Bunun için GSO ile birlikte diğer organlarında çağa uygun söylemler ve eylemler geliştirmesi gerek.  

***

GÖZLEMLERİM

GSO, hayata geçirilen projelerin sürdürülebilirliğini arttırmak için kurumsal yapısını bir kat daha güçlendirmelidir. Çünkü, başkanlar değiştiğinde de bu projelerin geliştirilerek devam etmesi önemli.

Ham madde, enerji başta olmak üzere dışa bağlı olduğumuz alanlarda, üretim teşvik edilmeli ve bu konuda ivedi çözümler üretilmeli.

Yeni kurulacak sanayi bölgesinin bir bölümü sadece ‘’Bilim ve Teknoloji Sanayi 4.0 Bölgesi’’ olarak inşa edilmeli.

Yeni sanayi bölgelerinde üretimde çeşitlilik oluşturulmalı. Yani, üretimde sektör sektör kota uygulaması  oluşturulması için girişimde bulunulmalı. 

İhracatta konteynır önemli bir sorun haline geldi. Bu konuda alternatif çözümler üretilmeli. 

Küresel pazardaki teknoloji payının arttırılabilmesi için, genç girişimciler için mevcut uygulamaların dışında, Silikon Vadisi gibi bir proje geliştirilmelidir.

GSO, akademisyen ve öğrencilerden profesyonel bir ‘BEYİN TAKIMI’ oluşturarak, teknoloji alanında yeni buluşları zorlamalıdır.  Çünkü söz konusu teknoloji ise, ancak üniversite-sanayi işbirliği ile hayata geçirilebilir.

GASTRONOMİ kenti olan ve Coğrafi tescilde Türkiye birincisi olan Gaziantep’te, Modern Tarım alanında ciddi adımlar atılmalıdır.

Teşvik dağılımı ile Gaziantep’in bölgesel rekabet gücünün düşmemesi için  çözüm önerileri aranmalı.

Makina, yazılım ve teknolojik alt yapı, yani milli ve yerli üretim her alana yayılmalı. Salgın sürecinde sağlık alanında yerli üretime sahip ülkeler ve şehirler kriz  yönetiminde başarılı oldular. Gelecekteki sürprizlere hazırlıklı olmak için millileşmeli ve yerelleşmeliyiz.

***

SONUÇ OLARAK;

Yönetenler, söylem ve eylem tutarlılığı ile kentinin 'Yeni Dünya Düzeni'ndeki  yerini belirlemede önemli rol oynayacak. Hızlı ve istikrarlı bir ekonominin gelişmesi nüfusun tamamının, hem üretim hem de tüketim içerisinde yer almasıyla gerçekleşebilir.

***

SON SÖZ

‘’Eylem olmadı mı, vizyon bir rüyadır. Vizyon olmadan eylem ise zaman geçirmektir. Eyleme sahip bir vizyon, dünyayı değiştirebilir.’’ (JOEL BARKER)

***

NOT: Söylem ve eylem  yazı dizim sırasıyla Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ve Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu ile devam edecek.