TİMBİR VE YENİ DÜNYA MEDYASI
Dünya hızla gelişiyor ve değişiyor. Bu değişim içerisinde, kitlesel iletişim araçları da baş döndürücü bir hızla çeşitleniyor. Pandemi sonrası literatürümüze giren ‘Yeni Dünya’ kavramının gölgesinde, son teknolojik araçların kullanıldığı ‘Yeni Dünya Medyası’da şekillenmeye başladı.
İletişim araçlarının tarihsel oluşumuna kısa bir yolculuk yaptığımızda, Yeni Dünya Medyası olarak tarif ettiğimiz günümüzü daha iyi anlayabiliyor ve bu değişimin sonraki yıllarda daha hzılı yaşanacağının ipuçlarını görebiliyoruz.
Taş Devri’nde mağara duvarına çizilen resimlerle başlayan haberleşme, dumanla, ateşle, posta güvercinleri, ulaklar ve mektuba kadar uzandı. 1605 yılında Johann Carolus’un yayınladığı kağıt üzerine basılan ilk gazete olarak bilinen “aller Fürnemmen und gedenckwürdigen Historie” ile kitlesel iletişim alanında yeni bir dönem başladı.
20’inci yüzyıl iletişim ve haberleşme alanında hızlı bir değişime tanıklık etti.
24 Aralık 1906 yılında müziğin ve konuşmanın olduğu ilk radyo yayını, R.A Fessendon tarafından yapıldı. İlk televizyon görüntüsü ise yine Baird tarafından 1926 yılında yayınlanmasıyla medya araçlarında alternatifler artmaya başladı. Sonraki süreçte, geleneksel medyanın kullandığı fotoğraf makinası dijitalleşti, daktiloların yerini bilgisayarlar alırken, dijital tabanlı Ofset Matbaa sistemi medyadaki değişimde zirve oldu.
İNTERNET GAZETECİLİĞİ TANIMA MUHTAÇ
1991 yılında geliştirilen Word Wide Web Protokolü sonrası, 1998 yılında internet ağının evlerde kullanımına başlanmasıyla dijital medya büyük bir hızla yayıldı ve Yeni Dünya Medyası’nın da temelleri atılmış oldu. Şu anda dünya çapında yaklaşık olarak 2 milyardan fazla insanın dijital medya araçlarını kullandığını düşünürsek, internet gazeteciliğinin gücünü daha iyi anlayabiliriz.
Araştırmacılar dijital medyayı web, mobil, sanal gerçeklik platformlarında var olan medyayı ifade eden; internet ve bilgisayarın, mobilin, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik cihazlarının var olmasıyla ortaya çıkan medya olarak tanımlasa da henüz akademik bir tanımı olduğunu söyleyemeyiz. Kimileri “yeni medya” kimileri ise “dijital medya” diye adlandırıyor gelinen süreci. Ancak İnternet gazeteciliğinin halen bir tanımı yok. Kimler internet gazeteciliği yapabilir? Sorusu ise cevaba muhtaç.
Kısacası, dünyada son 40 yılda teknolojik gelişmelerin ön ayak olduğu yeni dünya düzeni, eski alışkanlıkları zaruri olarak değiştirdi. Bu değişim, geleneksel medya diye adlandırdığımız gazete, televizyon, dergi gibi kitlesel medya araçlarını da etkiledi ve şimdi dijital medya diye adlandıracağımız yeni dünya medyasını tetikledi. Elbette her doğum sancılı olur. Nitekim hızla yayılan internet habercileri, sayısal olarak sorunlarla birlikte çoğaldılar.
TİMBİR İNTERNET GAZETECİLİĞİ’NDE MİLAD OLACAK
Ülke genelinde yıllarını medya sektörüne adamış meslektaşlarımız, hızla dijital dünyaya yatırım yaparak ayak uydurmaya çalışırken, internet gazeteciliğini ikinci hatta üçüncü iş olarak yapanlar bir anda sektörde en önemli ortak sorun haline geldi. Yasal boşluk ve örgütlenememek bu sorunları sürekli erteledi.
İşte tam bu noktada, Ankara merkezli kurulan Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) 81 şehirde bu sektörde ekmeğini kazanan medya kuruluşlarına büyük bir umut oldu.
Türk İnternet Medya Birliği Kuruluş Komitesi Başkanı Nizamettin Bilici ve İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu Genel Başkanı ve Türk İnternet Medya Birliği Kurucular Kurulu Başkanı Dr. Süleyman Basa öncülüğünde kurulan TİMBİR, geçtiğimiz günlerde Ankara’da resmi olarak kuruluşunu yaptı. 81 şehirden 100’ü aşkın kurucusu ve yaklaşık 1000 civarında üye haber sitesi bulunan TİMBİR, ülke genelinde kurulan en büyük çatı kuruluş oldu. Baba Haber adına Levent Özkurt, Medya27 adına ise şahsım kuruluşta yerimizi aldık.
TİMBİR kurucuları olarak Ankara buluşmamızda hepimiz heyecanlıydık. Her ne kadar birçok kişi daha önce benzer STK’larda görev aldıysa da bu oluşum birçok açıdan çok değerli. Çünkü, pandemi sonrası Yeni Bir Dünya ve Yeni Dünya Medyası kuruluyor. Bu değişim içerisinde ülkemizdeki haber sitelerinin rekabet gücünü artırmak adına çözümler üretecek olan TİMBİR, dijital gazetecilik tarihinde önemli bir STK olarak anılacaktır. Ancak, her kurucunun ilk günkü heyecanı kaybetmeden, yapılacak çalışmalara katkı sunması son derece önemlidir.
TİMBİR, 81 şehirden katılan kurucularıyla dijital medya alanında önemli bir misyon üstlendi. Kurulur kurulmaz kucağında çözülmesi gereken sorunları buldu. Şu an TBMM’de olan yasal düzenlemelerin yanı sıra, sektörün kendi içerisinde üreteceği çözümlerle kısa, orta ve uzun vadede internet gazeteciliği alanında güzel çalışmalar yapılacağını düşünüyorum. Kurucuların hepsi sektörde bilgi, birikim ve tecrübe sahibi. Müşterek akıl ile düşünüp, ortak akıl ile uygulamayı başardığımız takdirde TİMBİR sektörde çözüm merkezi haline gelir.
TİMBİR BÜYÜK BİR SORUMLULUK ALDI
İnternet gazeteciliği, sosyal medya araçlarıyla entegre olmuş yeni ve güçlü bir alan. Tüm dünyada internet gazeteciliği üzerinden bir algı savaşı veriyor. Ekonomi, sağlık, eğitimde tutun da ülkeler arasındaki sıcak ve soğuk savaşlarda, internet gazetecilerinin rolünün ne kadar önemli olduğuna şahitlik ettik. İnternet yayın kuruluşlarının sosyal medya mecralarının da düşündüğünüzde, algı politikalarının tam bir milli güvenlik sorunu haline geldiğini söylememiz yanlış olmaz sanırım! Dış basında, ülkemizle ilgili çıkan birçok haberin iyi niyetli olmadığını biliyoruz. İşte bu yüzden, internet gazeteciliği alanındaki yasal düzenlemeler bir an önce çıkartılmalı ve oluşturulan STK’ların da eli güçlendirilmelidir. Mesela bizimde içinde bulunduğumuz TİMBİR, bu açıdan büyük bir sorumluk aldı ve taşın altına elini değil gövdesini koydu. Çünkü, internet medyası yazılı basın gibi değil. ‘Baskıyı durdur’ deyip yeniden başlamak gibi lüksünüz yok. TİMBİR, bünyesindeki 1000’e yakın haber sitesiyle önce çıkartılacak yasaya kendini entegre etme süreci yaşayacak. Telif hakları var. TV’ler için lisans ve çalışanlar içinde sosyal haklar gibi beklentiler oluşacaktır. Yani yasa düzenleme sonrası TİMBİR kurucularını büyük bir maraton bekliyor olacak.
NELER YAPILABİLİR?
Tabii, burada uzun vadedeki hedefin ODA statüsüne kavuşmak olması gerektiğini düşünüyorum. Veya TİMBİR’in en azından kamu yararına çalışan STK statüsü alması için girişim yapılmalı. Üniversitelerde internet haberciliği okur yazarlığı bölümleri açılmalı. İnternet haberi kısa sürede tüketildiği için, haber içeriği üretimi yapacak yeni adaylar üniversitelerde teori değil, pratik ağırlıklı olarak Yeni Dünya Medyasına hazırlanmalı. İnternet gazeteciliğinin tanımı yapılmalı. TİMBİR’in gerçekleştirdiği eğitim çalışmaları değişik kentlerde çeşitlendirilerek devam etmeli. TİMBİR’in Ankara’da tüm kurucuların kullanabileceği bir youtube TV kanalını kurmalıyız. Şehirlerdeki dijital TV’lerle yapılacak ortak yayınlarla desteklemeliyiz.
YENİ DÜNYA’DA YENİLENMEYEN YENİLİYOR…
Sadece sorunları çözmek elbette yetmez. Teknoloji hızla gelişiyor. Dumanla haberleşmeden dijital gazetecilik seviyesine ulaşan haberleşme alanında, teknolojiye yenik düşmemek için, gelişmeleri takip ederek geleceğe de hazırlık yapmalıyız.
Sonuç olarak, ilk baştan beri beni heyecanlandıran TİMBİR’in kuruluş sürecinde tüm tecrübe ve birikimlerini kullanan değerli insan Nizamettin Bilici ve mütevazı kişiliği ile gönlümüzde yer edinen Süleyman Basa başkanımıza Gaziantep’teki kurucular ve üye haber siteleri adına yürekten teşekkür ediyorum. Ve tüm TİMBİR kurucularına alacakları yeni görevlerde başarılar diliyorum. Evet. TİMBİR büyük bir hayal ile kuruldu ve beklenti büyük. Ama unutmayalım ki; büyük hayaller kurmayanlar büyük hedeflere ulaşamazlar.
SON SÖZ: İnternet; sınırların, engellerin, bayrakların ve ülkelerin bulunmadığı, taşıdığınız tek pasaport olduğu bir dünyaya giden yol olmalı. (Carlos Santana)
Bir Yorum Bırakın